ANTALYA – ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ statüsündeki Muratpaşa-Konyaaltı falez bandının müdafaa sonlarının daraltılmasının altından RedBull aktifliği çıktı. Konyaaltı falezlerinin bir kısmını müdafaa kapsamından çıkartan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Antalya’da tartışma yarattı. Karara nazaran, Piri Reis Caddesi batısında kalan falezleri ve Antalya’nın simgelerinden Konyaaltı Vayrantı’nı da içine alan falez çizgisi tümüyle ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ kapsamından çıkarıldı.
‘Red Bull Cliff Diving’ 28-29 Eylül’de yapılacak. KORUMA STATÜSÜ KALDIRILAN ALAN BROŞÜRLERDE
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetki alanındaki kıyıyla ilgili kentin çeşitli noktalarında dağıtılmaya başlanan ‘Red Bull Cliff Diving’ aktifliği broşürleri hususa açıklık getirdi. 28-29 Eylül tarihlerinde yapılacak dalış aktifliği için doğal sit alanı statüsü kaldırılan bölgeye platform ve tramplen kurulacağı, aktifliğin karadan ve denizden izlenmesi için hem tribün, hem de gemi tertibi yapılacağı ve katılacak atletlerin falezler üzerinden Akdeniz’e uçurum dalışları yapacağı öğrenildi.
FALEZLERİ KORUYAN KARAR BU PROGRAM İÇİN Mİ ESNETİLDİ?
2009 yılında Antalya falezleri şimdi hassas muhafaza alanı değilken Red Bull dalış aktifliği tekrar bu alanda yapılmıştı. 2017’den sonra doğal sit alanlarının muhafaza statüleri yine düzenlenmiş ve bu süreçte falezler ‘kesin korunacak hassas alan’ ilan edilmişti. Bu müdafaa kararının önümüzdeki günlerde düzenlenecek Red Bull etkinliğinden çabucak evvel alınması, müdafaa kararının programa özel esnetildiği niyetini beraberinde getirdi. Karar, sivil toplum kuruluşlarının ve meslek odalarının reaksiyonunu çekti.
. TÜRKİYE’NİN 122 DEĞERLİ ALANI’NDAN BİRİ OLARAK GÖSTERİLDİ
Falezlerde müdafaa alanının daraltılması kararına karşı bir rapor hazırlayan Antalya Kent Kurulu, kararın geri çekilmesi için Cumhurbaşkanlığı’na müracaatta bulundu. Karara itiraz münasebetlerinin sıralandığı raporda şu bilgiler yer aldı:
“Kapsam dışı bırakılan falez dokusu biyoçeşitlilik açısından da bir bütünün bir kesimini temsil etmektedir. Falezler Antalya’da gözlenen 238 kuş çeşidinden 72’sinine konut sahipliği yapmaktadır. Falezlerde çok sayıda yarasa mağarası bulunmakla birlikte, bu mağaralardan en büyüğünün müdafaa kapsamı dışında bırakılan kesimde olduğunu bilhassa vurgulamak gerekir. Sarp traverten kayalıklar üzerinde gelişen maki ve kayalık bitki topluluklarının Global Ölçekte Tehlike Altında 8 takson bulunmaktadır. Bunlardan ‘etekli çöven’ ve ‘düden çayçesi’ olarak bilinen cinslerin endemik olduğu bilinmektedir. Falezler ayrıyeten Doğal Hayatı Müdafaa Vakfı tarafından 2005 yılında hazırlanan Türkiye’nin 122 Kıymetli Bitki Alanı’ndan birisi olarak gösterilmiştir.”
KONSEY: TEKRAR ‘KORUNACAK ALAN’ İLAN EDİLSİN
Falezlerin deniz biyoçeşitliliğine de dikkat çekilen raporda şöyle denildi:
“Özellikle Akdeniz foku ve caretta caretta çabucak herkes tarafından bilinen kuşağı tükenme tehdidi altındaki canlılardır. Akdeniz Fokları, falez yapılarını kullanan hatta falez yapılarındaki mağaraları mesken olarak kullanan canlılardır. Kelam konusu falez bölümünde fok mağaralarının bulunduğu bilinmektedir. Kapsam dışı bırakılan falez kısmı kent kimliği açısından da değerlidir. Varyantan falezlerin görünümü ve deniz tarafından falez panaroması dikkate alındığında bir bütünlük sunduğu açıktır. Müdafaa alanı dışına alınması, öteki bir deyişle doğal yapının bu kısımda bozulmasına imkan tanınması, Antalya’nın en değerli simge bedellerinden birisinin ziyan görmesi riskini ortaya çıkaracaktır. Sonuç olarak kararın geri alınmasını, falez bütünlüğünü sağlayacak halde tüm falezlerin tekrar ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ ilan edilmesini talep ediyoruz.”
Ne olmuştu?
Antalya’da ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ statüsüne sahip Muratpaşa-Konyaaltı falez bandının müdafaa hudutları, 7 Eylül’de Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla daraltılmıştı. Kararla birlikte, Lara kıyısından Konyaaltı kıyısına uzanan falez sınırının Antalya Müzesi’nin karşı kıyısını ve Konyaaltı Varyantı’nı içine alan kısmının muhafaza statüsü kaldırılmıştı. Falez nesli o periyotta ‘kesin korunacak hassas alan’ statüsünde olmadığı için bu türlü bir karar alınmasına gerek kalmamıştı.