Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Habertürk’te katıldığı canlı yayında seçimlere ve ikinci cinse ait açıklamalarda bulundu.
Kübra Par’ın sorularını yanıtlayan Oktay şunları kaydetti:
BU İLETİLERİ GERÇEK OKUMAYA ÇALIŞIYORUZ: “Algılar ve gerçekler vardı. Biz iktidar olarak gerçeklerle yaşıyoruz. Gerçekler üzerinden seyahat yapan iktidarız. Cumhurbaşkanımızın da en büyük özelliği budur. Hamdolsun milletimiz de inanç ve istikrar dedi. Milletimiz hem Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakı’na ‘Sizinle birlikte devam etmek istiyoruz’ bildirisini vermiştir. Bizim milletimizin feraseti de basireti de nitekim çok yüksek. Güya 85 milyon bir ortaya geliyor ve ülkenin geleceği ile ilgili sakin ve olabildiğince sağlıklı kararını verebiliyor. Biz de bu bildirileri hakikat okumaya çalışıyoruz.
MUHALEFET GECELİK HAREKET EDİYOR: Muhalefetin telaffuzları üzerinden gittiğimizde sonuca gitme bahtımız yok. Muhalefet evvelden mevsimlik hareket ediyor artık neredeyse gecelik hareket ediyor. Kimi vakit terörle kol kola giriyor, kimi vakit kucak kucağa giriyor. Sonraki gün masaya yumruk vuruyor. Bakıyorsunuz elinde kâğıt bir şeyler okumaya çalışıyor.
BÖYLE BİR DÜNYA YOK: Milletimiz dünyaya bildiri verdi; Türkiye’ye karşı atılan manşetler, Cumhurbaşkanımıza ithafen ısrarla söz edilen manşetler. Dünyada hiçbir diktatör yok ki, yüksek iştirak oranıyla girecek ve yarım puanla kaybedecek. Bu türlü bir dünya yok. Dünyaya ileti şudur; Türkiye demokratik olgunluğa erişmiş, tüm seçimlerde olduğu gibi bu seçimleri şeffaf bir formda yapmıştır. Demokrasi tüm kurallarıyla işlemektedir.
SORUNLAR OLMASA ESASEN HÜKÜMETE GEREK YOK: Şu anda yüzde 35,63 oranımız. Kendi Cumhur İttifakımız olarak bileşenleri var. Aslında odaklandığımız nokta Cumhur İttifakı’yız. İttifak olarak Meclis’te hakimiyetimiz var. Önemli oy kaybımız yok. Bir ülkeyi yönetiyorsunuz, sıkıntıların olmaması mümkün değil. Meseleler olmasa esasen hükümete gerek yok. 20 yıldır yapılanlara baktığınızda hakikaten Türkiye sektörel bazda çok önemli formda sınıf atlamıştır. Genelde savunma sanayi konuşulur. Güçte, sıhhatte, bilişimde, elektronik sanayi, otomasyonda tıpkı şeyi yapıyoruz. Sektörel olarak bir bütün olarak ülkeyi kalkındırmaya çalıştırdığımız ortamda ‘şu niçin bende yok’ denildiğinde alınmamanız gerekiyor. Bir mühlet sonra yeni olağan oluşuyor. Şu anda çok önemli çalışma yapıyoruz.
SAHİL BÖLÜMLERİNDE KENDİMİZİ ANLATACAĞIZ: Nerelerde sorun var, oralara çalışıyoruz. Birinci yarı diye tabir edersek, ikinci çeşit ile birinci çeşit ortasında farkı göreceğiz. Haritaya baktığınızda kıyı kesitinde kendimizi anlatmayla ilgili problemlerimiz olabilir. Bunu önemli çalışıyoruz. Kendimizi nasıl anlatabiliriz diye. Oralarda hem altyapı hem üstyapı olarak çok önemli çalışmalarımız var. Bunun gereğini yapıyoruz.
ZAVALLI MUHALEFETİN AĞLAMA ÇIĞLIKLARI: Bu her seçim devrinde CHP ve muhalefetin seçim kaybettiğinde ardına sığındığı ucuz mazeretler. Kendi ülkesine güvenmeyen, kendi insanına güvenmeyen, kurumlarına güvenmeyen, özgüveni olmayan, zavallı bir muhalefetin ağlama çığlıkları. Diğer bir şey değil. Çıkıp önüne gelen herkese saldırmak, palavra ve iftira siyasetine devam etmekten ibaret. Sorumluluğu kendinden fazla diğerleri üzerinden. Muhalefet başkanının seçim merkezinde kurduğu bilişim sistemi, bırakın Türkiye’yi yönetmeyi kendi sandıkları ile genel merkez ortasındaki bilgi akışını bile düzenleyemedi. Birinci kovduğu da bilişimden sorumlu genel lider yardımcısı oldu. Hani liyakatten bahsediyordu bunlar? Kılıçdaroğlu ve takımında liyakat sıfırdır.
KENDİ SEÇMENLERİNE PALAVRA SÖYLEDİLER: Milletimiz gece uzunluğu güldürüyü izledi. İki vatandaş güldürüyü bile beceremeyecek kadar gece millete palavra söylemeye çalıştılar. Milletten fazla kendi seçmenine palavra söylediler. Sandıklar açılan. Oy verme süreci sandık görevlilerin huzurunda yapılır. Sandıklar açılır. Tüm siyasi partilerin, yargının da iştirakiyle sayılır. O da şeffaftır. Sonra bu ıslak imzayla ilan edilir. AA da oradan alır ve bilgi tabanına atar ve yayınlar. Onu mu önceleyim, bunu mu önceleyim diye bir durum olmadı. Bizim de buna muhtaçlığımız yok. Bir manipülasyon konuşulacaksa koca seçimi ikinci çeşide giden bizim konuşmamız lazım.
CHP SİSTEM KURAMIYORSA BİZ KURARDIK: AK Parti Genel Merkezi’nde çok güçlü bir data akış sistemi var. Bilişim sistemleri. Dijital alanda bilişim sistemlerinde çok ileri ülkeyiz biz. Şu anda bizim devlette sunduğumuz hizmetlerin tamamı e devlet üzerinden. Liyakatli beşerlerle kuruyorsunuz bunu. Bunlar gençler. CHP kuramıyorsa bize söylese kurardık, bugün de kurarız. Kendi kaynağına, gencine güvenmediğin vakit Amerika, Fransa, İngiltere’den ithal istişareye topladığın vakit bu türlü olur işte.
İLK CİNSTE BİTİREBİLECEĞİMİZİ BEKLİYORDUK: Farkın kapanacağını biliyorduk. Çok yakinen takip etti. Cumhurbaşkanımız İstanbul’dan takip ettik. Tıpkı vakitte da bizim güçlü çalışmalarımız da var. Matematiksel modellemelerimiz de var. Bilgi girişiyle birlikte neler olabileceğini, 50’nin üzerine kapatabiliriz diye ümit ediyorduk. Kendimizi motive etmiştik. Birinci çeşitte bu işin bitebileceğini bekliyorduk. Son haftalarda her fırsatta açıklıyorduk.
BU TECRÜBEYİ İK KEZ YAŞIYORUZ: Kendi çalışma takımımız başta olmak üzere ısrarla rehavete kapılmama manasında son derece hassastık. Bıçak sırtında sonuna kadar devam etmek zorundayız. Bu yarışın bitişi, hakem millettir. O düdüğü millet çalacak. O düdüğü çalana kadar çalışmalar devam edecek diye. Gerçekte n bir şölen havasında izledik. Türkiye birinci defa ikinci cinse gidiyor. Bu tecrübeyi daima birlikte birinci kere yaşıyoruz.
MİLLETİMİZ ‘BANA HAKİKAT ADIMLARLA GEL’ DEDİ: Bence Türkiye’de olan şey şudur; ulusal ve manevi bedellere olan hürmetini, hassasiyetini milletimiz tabir ediyor. Birebir vakitte terörle ortasına çok önemli bir aralık koyuyor. Milletimizin verdiği ileti buydu. Milletimiz ‘her kim olursan ol, bana yanlışsız adımlarla, yaklaşımlarla gel, samimi gel, palavra söyleme bana’ dedi.
ŞİMDİ MEVSİMLİK MİLLİYETÇİ OLMUŞ OLABİLİRLER: Bu milletin çıkarına olan bir ittifak değildi. Biz pazarlıklar bazından gitmedik, unsurlar bazında ittifak kuruldu. Unsurlar de muhakkak zati. Kılıçdaroğlu’nun olayı mevsimlik. Mevsimlik FETÖ’cü olur, mevsimlik HDP yahut siyasi uzantısı manasında PKK’ya terör örgütü diyemez. Artık mevsimlik milliyetçi olmuş olabilir.”
BUNUN İSMİ İSTİŞARE MİDİR, YOKSA DİĞER BİR ŞEY Mİ?: Kim gelirse bakan yapıyorsunuz. 16 bakanlığın olduğu yerde 7-8 cumhurbaşkanı yardımcısı olur mu? Bakanların iş yapma talihi kalır mı? Nefes alamazlar. Bir tanesi ‘sonuçta karar alınacaksa biz evet demeden olmaz’ dedi. Bunun ismi istişare midir, diğer bir şey midir? Siz onay vermediğiniz sürece, evet demediğiniz sürece ben ileri gidemiyorsam bu vesayettir. Cumhurbaşkanı yardımcısının cumhurbaşkanını onayladığı bir idare sistemine dönüşüyorsunuz. Bu türlü bir şey olabilir mi?
ÖNEMLİ OLAN SİSTEMİN GELİŞTİREREK DEVAM EDİLMESİ: Hangi sistemi kurarsanız kurun eksiksiz diye bir şey yoktur. Her sistemin daha uygunu vardır. Bir sistem mutlak değişmeyecek dediğinizde aşikâr bir mühlet sonra statükonun kesimi olur. Münasebetiyle sistemi geliştirerek devam ettirmeniz gerekir. Vesayet odağının değil, kendi iradesi, milletin ve meclisin onayı ile sistem değişikliğine gidilmiştir. Burada aksayan taraflar olabilir, bunu bir çalışalım. Bizim o zamanki bulgularımız; meselelerin düzeltilebilecek şeylerin birden fazla anayasal değişiklik gerektirmeyecek uygulamadan kaynaklı şeylerdi. Şu anda rastgele bir şeyin gündemde olduğunu söylemiyorum. Burada değerli olan sistemin geliştirilerek devam edilmesidir. Bu tekrar çalışılır. Nerede aksaklıklar var, düzenlemeler olabilir, oturup konuşulur.
ASGARİ FİYAT İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR: Minimum fiyatla ilgili çalışmalarımız, memurla ilgili olan taban 22 bin olacak halde çalışmalar devam ediyor. Yeniden emeklilerle ilgili yaptığımız güzelleştirmenin başkalarına yansıtılacak formda düzeltme. Orada 5 binden 7 bin 500’e çıkarılmıştı. Alandan bize talepler vardı. Bu düzenlemeler yapılacak.
SİNAN OĞAN’A TEKLİF GİDECEK Mİ?: Sinan Oğan Bey’i tebrik ediyorum. Sayın İnce’ye geçmiş olsun taleplerimi iletmek isterim. Artık ikinci tıp. Hasebiyle prensipler bazında hareket eden ittifakız. Hiç kimseyle pazarlık boyutunda hareket etmeyiz. 86 milyondan oy istiyoruz biz. Sinan Bey’le görüşme unsur bazında olur, pazarlık çerçevesinde olmaz.” (HABER MERKEZİ)